Regl Dönemi (Adet kanamaları)

Bayanlarda her ay meydana gelen, doğurganlığın devam etmesi için gerekli fizyolojik bir zamandır. Kadının yumurta hücreleri, yumurtalıklarının içerisinde mevcuttur. Her ay olgunlaşmış bir yumurta hücresi yumurtalıktan dışarı atılır. Bu duruma yumurtlama denir.

Yumurta kanallarından bir tanesi yumurta hücresini rahme taşır. Vücut her ay kendisini muhtemel bir hamilelik için hazırlar. Rahmin mukozası (iç duvarı) kalınlaşır. Mukoza, yumurta hücresi için bir yuva görevi görür. Bu kalınlaşmanın amacı döllenen yumurtanın kolayca yerleşmesini ve beslemesini sağlamaktır.

Yumurta hücresi döllenmezse kadın hamile kalmaz. Eğer döllenme olmazsa vücut döllenme olmadığının farkına varır, hazırlanmış rahim içi tekrar eski haline dönmek için yıkılır. Bu yıkım ürünleri adet kanaması ile atılır. Bu döngü her ay tekrar eder. Mukoza ve kan rahimden vajinaya akar ve vücuttan dısarı atılır. Buna adet kanaması (regl) denir.

Adet kanaması yaklaşık üç veya yedi gün arasında sürer. Daha kısa veya daha uzun süren durumlar bir hekim tarafından değerlendirilmelidir. Adet Kanama Miktarı kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Adet kanamasının zamanı her bayanda farklıdır. Ardından mukoza tekrar kalınlaşmaya başlar. Böylelikle yeni bir adet dönemi başlar.

Adet kanaması sırasında kullanılabilecek bir takım ürünler vardır. Bunlar mesela ped, tampon, adet süngerleri veya adet kabıdır.

Bir kız çocuğu ergenlik döneminde, genellikle 11 ila 15 yaş arasında olan dönemde doğurgan olur. Bu “ilk kanama” henüz yumurtlama olmadığından, düzenli oluşan bir adet kanaması değildir. Yumurtlama süreci başladığında oluşan adet kanamaları, düzenli hale gelir. Bir kız doğurgan olduğunda bebek sahibi olabilir. Bir kız ilk yumurtlamanın gerçekleşmesinin ardından doğurgandır. Hatta ilk adet kanamasından önce de hamile kalma şansı vardır. ilk cinsel birleşmede bile gebe kalması mümkündür.

Menopoz: regl kanamasının sonudur.

Bir kadın 45 ila 55 yaşından sonra adet kanaması görmemeye başlar. Adet görmeme yaşı her kadında farklılık gösterir. Kadının son regl kanamasını gördüğü döneme menopoz denir. Kadın bundan sonra hamile kalamaz.

Menopoza girmeden bir süre önce adet kanamalarının düzeni olmaz. Bu döneme menopoz dönemi diye adlandırabiliriz. Menopoz dönemi birkaç ayda, birkaç yılda  sürebilir. Bir kadın korunmadığında menopoz döneminde de hamile kalabilir. Bu konuyu kadın doğum doktorunuzla konuşmak iyi olur.

Menopoz zamanında kadınlık hormonlarının üretimi değişime uğrar. Bazı kadınlarda bu dönemde rahatsızlıklar ortaya çıkabilir; sıcak basması, ruh halindeki ani değişimler, uykusuzluk, konsantrasyon güçlüğü, baş ağrısı ve yorgunluk bunlardan bazılarıdır. Vajina mukozası daha kolay kurur ve daha kolay yaralanabilmektedir.

Hamileliği önleme yöntemlerinden, bazıları ya rahmin mukozasının kalınlaşmasını veya bir yumurta hücresinin olgunlaşmasını (yumurtlama) engeller. Bunu doğum kontrol hapları ve hormonlu spiraller yapar.

Adet kanamanız olduğu sırada hamile kalabilirsiniz. hamile kalmak istemiyorsanız bir gebelikten korunma yöntemi kullanabilirsiniz.

Regl döneminde korunmasız bir şekilde cinsel ilişkiye girerseniz HIV virusu daha kolay bulaşır.

Adetin başladığı gün ilk gündür. Adetin 14. Günü dediğimizde adetin başladığı gün baz alınarak hesap yapılması gerekir. Adet günü doğum kontrol ilacı kullanırken, yumurtlama dönemini belirlerken veya korunma amacıyla hesaplanmalıdır. Adetin bittiği değil başladığı tarih esas alınır.

Adet sancısının tedavisi kolaydır ama bazı incelikleri vardır. Doktorunuzdan bu konuda yardım istemelisiniz.

Kadınların hayatında sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Çoğu zaman geçici ve zararı olmayan bir durumdur. Ancak yine de doktorunuzla görüşmeniz gerekebilir. Klinik olarak nedeni saptanamayan düzensiz ve her iki adet arasındaki kanamaya disfonksiyonel uterin kanama adı verilir. Tüm jinekolojik başvuruların %10-15’ini oluşturur.

Yeni adet görmeye başlayan ve menopoz yaklaşan bayanlarda yumurtlama olmadığından adetleri çoğunlukla düzensizdir. Aynı şekilde yumurtlamanın olmadığı ya da düzensiz olduğu polikistik over sendromu, yumurtalık kistleri, prolaktin yüksekliği, tiroid hormonu bozuklukları gibi hormonal dengesizlikler, yoğun stres, şehir ve ülke değişikliği de adet düzensizliğine neden olabilir.

Adet miktarının azalması çoğu zaman herhangi bir nedene bağlı değildir. Herhangi bir problem olmadan da adet miktarı zaman içerisinde değişkenlik gösterebilir.

Genellikle doğum kontrol hapları ile yapılır. Ama yine belirtmek isterim ki adet düzensizliğinin bir çok sebebi olacağından ezbere, eczaneden alınan ilaçlar olabilecek bir hastalığın tanısında gecikmeye neden olabilir.

Düşük yaptıktan sonra ilk adet çoğunlukla bir ay sonra başlar. Ancak düşük yapılan hamilelik haftasına göre bu süre daha uzun olabilir. Süre uzadığında ikinci bir gebelik ihtimalini ekarte etmek için doktor kontrolü gereklidir.

Psikiyatrik ilaçların bir kısmı adet gecikmelerine neden olabilmektedir. Bazı ağrı kesiciler regl miktarını azaltabilir. Ağrı kesicilere bağlı olarak adet miktarının azalmasının tıbben bir sakıncası yoktur.

Doğurgan dönemde en sık nedeni hamileliktir. Gebelik dışındaki nedenlerden dolayıda adet gecikebilir. Yumurtlama olmaması, hormonal sebepler, tiroid hastalıkları, hipofiz bezi hastalıkları, yumurtalık kistleri, polikistik over sendromu, yoğun stres, yer değişikliği, iklim değişikliği gibi nedenlerle de adet gecikebilir. Adet görmeye yeni başlayanlarda ve menopoz dönemine yaklaşan bayanlarda yumurtlama olmadığından adet gecikmeleri normaldir. Adet gecikmesinin tedavisinde gebelik ve hastalık ekarte edildiğinde progesteron ilaçları ile adet söktürülür.