HPV nasıl tedavi edilir?

Virüsün tedavisinin olmadığını, ancak çoğu enfeksiyon kişinin kendi bağışıklık sistemiyle temizlendiğini belirtmekte, HPV virüsünün tedavisinden çok, enfeksiyonun yol açtığı problemler tedavi edilmektedir.

HPV virüs enfeksiyonlarından korunmanın tek yolu da aşıdır. Yalnızca aşılar ile yeterli koruyucu güçte ve seviyede antikor üretebilmekteyiz. Virüs tiplerin hepsini içeren yeni geliştirilen HPV aşıları bu sebeple tüm kanserlerin %90’ını önleyebilir.

Günümüzde 3 farklı aşı mevcut. 2’li aşı, HPV 16 ve 18’e karşı; 4’lü aşı HPV-16 ve 18 ile beraber siğillerden sorumlu HPV-6, 11’e karşı; 9’lu aşı ise HPV 6, 11, 16, 18 dışında, 31, 33, 45, 52 ve 58’e karşı etkilidir. 9’lu aşılar şu anda dünyada kullanılmakta olan aşılardandır.

Erkeklerde Hpv virüs tedavisinin yapılmasının oldukça önem arz etmekte olduğunu belirten doktorumuz Cenk Aşkalli, erkekte kondilom tedavisi için en iyi tedavi yöntemi yakma yöntemidir. Erkekte kondilom tedavisi için seçenekler sırası ile koterizasyon, lrrp ya da lazer ile doktorun seçeneğine göre yakma işlemi gerçekleştirilmektedir. Tedavide genital siğilleri yakmanın yanı sıra dondurmak, cerrahi olarak çıkarmak ve küçük siğillerde özel kremler sürerek tedavi etme seçeneği de vardır.  Erkekte HPV tedavisi seçenekleri arasında yakma yöntemi en kalıcı yöntem olup tekrarlaması daha az görülür.

Dünyada kadınlar arasında en sık görülen ikinci kanser türü olan rahim ağzı kanserine, Human Papiloma Virüsü sebep olmaktadır. Her yıl yaklaşık 500 bin kadına rahim ağzı kanseri tanısı konulurken, bu hastalık sebebiyle 250 bin kadının yaşamı tehlikeye giriyor.

Çoğunlukla cinsel temas yoluyla bulaşan HPV, erkeklerde ise ağız, yutak, anüs ve penis kanseri ile genital bölgede siğillere neden olmaktadır.  erken teşhis ve doğru planlanan tedavi sayesinde HPV ile mücadele etmenin mümkün olduğunu söylüyor.

HPV virüsü, rahim ağzındaki hücrelerde değişikliklere yol açarak rahim ağzı kanserine sebep olmaktadır. Rahim ağzı kanseri erken dönemde teşhis edildiğinde başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. HPV aynı zamanda ender de olsa vulva, vajen, anüs, ağız ve yutak kanserine de sebep olmaktadır. Erkeklerde ise ağız, yutak, anüs ve penis kanseri ile genital bölgedeki siğillerin en önemli nedenidir. Erkeklerde penis kanserine yol açabilen HPV makat bölgesi etrafına yerleştiğinde, makat ve kalın bağırsağın son kısmı olan rektum bölgesinde kanser görülebiliyor. Bunun dışında HPV, özellikle oral seks yoluyla erkeklerde geniz, bademcik, dil, gırtlak kanseri ve bazı durumlarda yemek borusu kanserine de sebep olabilmektedir. Fakat erkeklerde bu kanserlerin görülme sıklığı, kadınlardaki rahim ağzı kanserine göre son derece az görüldüğünü belirtiyor.

HPV virüsünün bulaşmasını kolaylaştıran sebeplerin başında çok eşlilik gelir. Erken yaşta cinselliğe başlamak, güvenli olmayan cinsel ilişkiye girmek bu tür HPV virüsüne bağlı kanserlerin hazırlayıcı sebeplerinden bazılardır. genital siğillerin tanısı da deneyimli bir hekim tarafından göz ile kolaylıkla konulabilmektedir. Şüpheli siğillerde veya tiplendirme yapmak için ise biyopsi ya da sürüntü alınarak da tanı koymak imkanı vardır.

Sadece insanlarda hastalığa sebep olan HPV, bilinenin aksine ortak kullanılan havuz ve tuvaletler ile havlulardan bulaşma ihtimalinin olmadığını da ayrıca parantez içinde belirtiyor op. Dr. Cenk Aşkalli.. Genellikle cinsel temasla bulaşan hastalık, siğillere ve birçok kanser çeşidine sebep olabilmektedir.

En çok karşılaşılan ve kadınlarda görülen rahim ağzı (serviks) kanseridir. Uzun süreli doğum kontrol hapı kullanmak, sigara ve klamidya enfeksiyonu da, hastalığın hızlı ilerlemesine ve kansere dönüşmesini sağlayabilir. Teşhis için jinekolojik muayene ve smear testi yapılması gerekir. Aslında kadınların nerdeyse % 80-90’ınına yaşamları boyunca HPV bulaşmaktadır. Ancak bağışıklık sistemi sayesinde birkaç sene içinde virüs çoğu kadının vücudunda tamamen yok olur.

Virüsten korunma yolunu da anlattı. Virüsten korunmanın en etkili yolu bulaşmadan önce aşı yapılmasıdır. HPV aşısı, 9-45 yaş aralığındaki herkes bireye yapılabilir. Virüsle karşılaşılmadan aşı yapılması oldukça önemlidir. Aşı Türkiye’de ikili ve dörtlü olmak üzere 2 şekilde uygulanmakta olup, ikili aşı, HPV’nin kanserlerden sorumlu 16-18 tipine karşı koruma sağlarken, dörtlü aşı HPV’nin kansere sebep olan tiplerine ilave olarak siğillerden sorumlu olan tiplerine (6-11-16-18) karşı koruyucudur.

Aşının, 9-14 yaş grubundaki kişilere uygulanması durumunda, 6 ay ara ile yapılan 2 doz aşılama yeterli olmaktadır. 15 yaş ve üzerinde yapılması durumunda ise ilk dozdan iki ay sonra ikinci, üç ay sonra da üçüncü doz yapılması gerekmektedir. Aşının uygulandığı bölgede hafif kızarıklık ve şişme gibi önemli olmayan yan etkiler oluşabileceğini de belirtiyor doktorumuz Cenk Aşkalli.  Ayrıca HPV aşısı yapılmış bile olsa rutin rahim ağzı kanseri tarama testlerine devam edilmesi gerekmektedir. Çünkü HPV’nin 16-18 yaş dışında daha az sıklıkla ortaya çıkan ve aynı şekilde rahim ağzı kanserine sebep olan tipleri de mevcuttur.

HPV var mı?

HPV  varsa HANGİ TİP?

“virüse karşı kimler aşılanmalıdır?” sorumuzu  üç kategoride ele alabiliriz:

• 9 yaş ve daha büyük tüm kız ver erkek çocuklara yapılması gerekir. Erkek çocuklarının aşılanması korumanın yanı sıra daha da önemlisi virüsün cinsel temas yoluyla gelecekte kadınlara bulaşmasını engelleyecektir.
• Gebelik durumunda aşının güvenilirliği tam olarak ispat edilememiştir. Gebelikte uygulanmaması gerekir ancak yanlışlıkla uygulanması durumunda ortaya çıkmış önemli bir yan etki görülmemiştir.
• Emziren annelerde aşı güvenli bir şekilde yapılabilmektedir. Aşı virüse ait genetik materyal içermez ve koruyucu olarak içeriğinde cıva bulunmamaktadır.