Dış Gebelik Nasıl Teşhis Edilir?
Dış gebelik teşhisi ancak doktorunuz tarafından konulur. İlk olarak, karnınızda ağrı, hassasiyet ya da kitle bulmak için bir pelvik muayene yapılacaktır. Doktorunuz ayrıca uterusun gelişmekte olan bir fetusu içerip içermediğini belirlemek için bir ultrason kullanır. HCG seviyelerinin ölçümü de gereklidir. Beklenenden daha düşük bir hCG seviyesi, dış gebelikten şüphelenmenin geçerli bir sebebidir.
Doktorunuz ayrıca progesteron seviyenizi de ölçebilir. Çünkü düşük seviyeler dış gebeliğin bir imaresi olabilir. Buna ek olarak, doktorunuz, vajinanın üst kısmında, rahim arkasında ve rektumun önünde bir boşluk içine bir iğne yerleştirmeyi içeren bir prosedür olan bir kuldosentez yapabilir. Bu alandaki kan varlığı, yırtılmış bir fallop tüpünden kanamaya işaret edebilir.
Dış Gebelik Nasıl Tedavi Edilir?
Dış gebelik tedavisi;
Vücudun hamilelik dokusunu emmesine izin veren ve hamileliğin ilerleyişine bağlı olarak fallop tüpünü kurtaran metotreksat verilebilir.
Tüpün gerilmesi veya yırtılması ve kanamaya başlaması halinde, kısmen ya da tamamen çıkarılması gerekebilir. Bu durumda, kanamanın derhal durdurulması gerekir ve acil olarak ameliyat gereklidir.
Genel anestezi altında laparoskopik cerrahi uygun görülebilir. Bu prosedür dış gebeliği sonlandırmak ve etkilenen fallop tüpünü onarmak ya da çıkarmak için bir laparoskop kullanılan cerrahi bir operasyondur. Dış gebelik laparoskopik olarak çıkarılamazsa, laparotomi adı verilen başka bir cerrahi işlem yapılabilir.
Sorular ile Dış Gebelik
Normal bir gebelik gibi başlayan ancak gebelik kesesinin rahim içi dışında bir yerde genellikle tüplere yerleşmesi neticesinde oluşan dış gebelik, erken fark edilmemesi durumunda hastanın hayatını tehlikeye atabiliyor.
Kadınlar için en büyük mutluluk olan hamilelik dönemi, bazı durumlarda ciddi komplikasyonlara sebebiyet veriyor. Bunlardan en önemlilerinden biri de dış gebelik. Dış gebelik, erken dönemde yapılan ultrason ve muayene ile anlaşılabiliyor. Dış gebeliğin en önemli belirtisi ise kanama ve sancı oluyor.
Dış gebeliğin en önemli komplikasyonu; döllenmiş yumurtanın tüpten rahime dönüşünü engelleyecek herhangi bir sebep dış gebeliğin oluşmasına sebep oluyor. Rahim büyümeye elverişli bir organ. Gebelik büyüdükçe rahim de büyüyerek gebeliğe bebeğin oluşumuna yer açıyor.
Ancak tüp aynı kabiliyette olamaz. Gebelik ilerlerken tüp bir noktada bunu taşıyamaz ve yırtılabilir. Dolayısıyla yırtılma sırasında oluşan hasar kanamaya sebep oluyor ve dış gebeliğin en mühim komplikasyonu olan batın içi kanama gerçekleşir. Bu, eğer fark edilemezse hayatı tehdit eden bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
Böyle bir durum mümkün değil. 7-8’inci haftalarda genellikle tüp artık o gerilmeyi, büyümeyi kaldıramıyor ve yırtılarak kanamayı başlatıyor.
Dış gebeliğin erken dönemde fark edilmemesi mümkündür. Çünkü gerçekte bu bir hamileliktir aslında. Ciddi belirtiler başlayana kadar gebelik belirtileri de görülmektedir.
Bu durumda yapılması gerekli en önemli şey, erken dönemde kadın doğum doktoruna başvurmak. Örneğin bir regl dönemi gecikti, hamilelikten şüpheleniliyor ya da artık biliniyor ve kanama var. Böyle bir durumda bir kadın doğum hekiminin ultrason ile durumu değerlendirmesi gereklidir.
Ultrasonun günümüzde daha iyi kullanılması, hamilelik testinin yaygınlaşması ve kolay kullanımı çok önemlidir. Çünkü hasta bize başvurduğunda biz gebelik testini yapıp Beta hCG’nin belli değerlerin üzerinde olduğunu görüyor ama rahmin içerisinde gebelik kesesini göremiyorsak dış gebelikten şüpheleniyoruz.
Az da olsa yumurtalık tümörlerinin de belirtisi olabilir. Ama doğurganlık dönemindeki hastalarda çok sık karşılaşılmayan bir durumdur. Adet rötarı olan bir hastada Beta hCG’nin varlığını görüyorsak, tümör olduğu düşünülemez. Ayrıca değerin yükselmesi de önemlidir.
Normal şartlar altında hamilelikte Beta hCG’nin değeri iki günde iki katı kadar artmaktadır. Artışın bu şekilde olması sağlıklı bir hamileliğin habericisidir. Dolayısıyla dış gebelikten şüphelenildiğinde ve tam olarak tanıyı koyamadığımızda, Beta hCG değerini iki günde bir kontrol etmekteyiz.
Artış istediğimiz gibi olmuyorsa, bu anormal bir hamileliğin belirtisidir. Değerin yükselmesine rağmen rahim içinde gebelik kesesini göremiyorsak, yine dış gebelikten şüphelenmekteyiz.
Dış gebeliğin yerleşim yerini bilmemiz, tedaviye cevap verip veremeyeceğini bilmemiz, hormonların normal değerlerde olması, hastanın genel durumunun iyi olması, henüz kanamanın olmaması gibi bazı şartlar sağlanırsa bir iğne yardımıyla, tıbbı tedaviyle, bir kez, bazen de tekrarlayan dozlarla, hücre ölümü sağlayan bir iğne yardımıyla anormal bölgede yerleşmiş gebeliği sonlandırılabilmektedir.
Yani eğer şartlar uygunsa, ilaçla tedavi ilk tercih olmaktadır. Onun dışındaki tedaviler operasyon oluyor. Tüpün yırtıldığı, batın içi kanamanın fazlalaştığı, hastanın genel durumunun kötü olduğu durumlarda hala geçerli tedavi olan açık ameliyatı yapmak gerekebilir. Tüpün alınması veya tüpün içerisinden dış gebelik kesesinin çıkarılması yöntemleriyle kanama durdurulur. Kapalı ameliyatın (laparoskopi) seçilebilmesi için genel durumun iyi, tüpün henüz yırtılmamış olması gerekmektedir.
Bir kere dış gebelik ameliyatı geçirmek veya bir kere dış gebelik geçirmek, bir sonraki gebelikte dış gebelik yaşama ihtimalini artırır. Çünkü zaten hasarlı bir tüp üzerine bir hasar daha gelmiş olacağından, bir sonraki gebelikte dış gebelik yaşama ihtimali yüzde on kadar artar. Bu önemli bir artıştır ve tekrar bir gebelikten şüpheleniliyorsa, mutlaka ultrason ile kadın doğum uzmanının değerlendirmesi gerekiyor.
Çok şiddetli ağrı. Hatta kanama çok fazlalaştığında çarpıntı, halsizlik, güçsüzlük gibi şikâyetler oluşabilmektedir. Hasta genellikle durumunun en dramatik olduğu anda, ciddi bir kanama başladığı anda başvuruyor. O sırada tanı hızı, tedavi hızı veya hastaneye gelme zamanı bize hayati tehdit açısından durumu belli ediyor.
Leave a Reply