HPV tedavi sonrası neler yapılmalı?

HPV virüsü ciltteki küçük çatlaklardan vücuda girdiğinde doğal sürecine başladığını belirten Op. Dr. Cenk Aşkalli, HPV virüs, vücudun mücadelesi sonunda genel de %90’ı bölgede tutulamaz ve yok edilir. Geri kalan yüzde 10’luk grupta virüs uzun zaman yine uykuda bekleyebilmektedir. Vücut direncinin kırıldığı durumlarda ise mesela ağır gripler, gebelik, kanser hastalığı, kemoterapi uygulamaları, ağır alerjiler, derin üzüntüler gibi durumlarda vücudun direncini kırarak ciltte genital siğiller halinde hastalığın oluşumu başlar. Bu virüsü alan herkes rahim ağzı kanseri olmaz. Ancak düşük riskli virüsler genital siğillere sebep olurken, yüksek riskli virüsler kanser oluşumuna neden olabilmektedir.

HPV virüsünün tedavisinde temel prensip tekrarlamaları ve bulaştırıcılığı en aza indirmek için siğillerin mümkün olduğunca hızla ve doğru bir şekilde temizlenmesi esastır.

Erken tanı her rahatsızlıkta olduğu gibi HPV’de de tedaviyi etkilemektedir. Tedavi seçenekleri değişken olup en sık koterizasyon, leep, kriyoterapi, lokal kremler ve lazer kullanılır

Genital siğile karşı korunma çok kolay olmaz. Ama artık günümüzde çok yeni bir aşıyla bu olayın önlenmesi mümkündür. Burada önemli olan güvenli cinsel ilişki ve HPV enfeksiyonundan korunmaktır.

Erkeklerin genital bölgesinde siğil oluşumu ile fark edilen ve kadınlara bulaştırıldığında da siğil oluşumuyla birlikte rahim ağzı kanserine kadar ilerleyebilecek olan Human Papilloma Virüs (HPV) Bazı vakalarda 5-10 yıl dahi sürebilen kuluçka döneminin ardından kendini gösteren sinsi bir virüs olarak dikkat çekmektedir. Hücre içerisine entegre olan ve hücre ile birlikte çoğalarak yaşamını devam ettiren virüs, tensel temas yoluyla veya sirkülasyonu yüksek ve toplu kullanılan yerlerdeki tuvaletlerden anlık olarak bulaşmakta olduğunu söylüyor Op. Dr. Cenk Aşkalli.

Dünya genelinde en sık görülen enfeksiyonların başında yer alan HPV virüsü, kadınlarda ve erkeklerde meydana gelebilen rahim ağzı olmak üzere, baş boyun, anüs, vulva ve vajen kanserlerinin gelişiminden sorumlu en güçlü kanserojen ajanlardan bir tanesidir.

Son olarak virüsten korunmanın yollarını Op. Dr. Cenk Aşkalli’den şöyle açıklamaktadır;

Cinsel ilişkide partner sayısının artması riski arttırmaktadır. Siğil taşıyan kadın ya da erkekle cinsel ilişkiye girmek hastalığa çağırmaktadır. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf, alerjilere yatkın kişilerde virüse karşı duyarlık oldukça fazladır. İlişki sırasında prezervatif kullanmak HPV virüsünden korumaz.