Tüp Bağlama Yöntemi İle Doğum Kontrolü
Tüp Bağlama Yöntemi İle Doğum Kontrolü
Tüp geçirgenliğinin bilinçli olarak engellenmesi bir doğum kontrol yöntemidir. Cerrahi bir müdahaleyle sperm yumurtaya ulaşamaz ve onu dölleyemez. Kalıcı doğum kontrol yöntemleri arasında sayılan tüp bağlama uygulaması sonrasında yeniden gebelik kimi durumlarda mümkün olamayacağı için karar aşamasında her detayın en ince ayrıntısına kadar düşünülmesi tavsiye edilir.
Günümüzde her evli ve doğurgan kadından 5’i tüplerini bağlatmayı tercih eder. Tüp bağlatmanın önünde herhangi bir tıbbi ya da hukuki engel olmaması, bazı durumlarda çok avantajlı olabilir.
Tüp Bağlama Yöntemi Kimler İçin Uygundur?
Dilediği sayıda çocuk sahibi olmuş ve bundan sonra yeni bir çocuk istemeyen çiftler bu yöntemle sürekli bir doğum kontrolü sağlayabilirler. Herhangi bir sağlık sorunu nedeniyle kesinlikle hamile kalmaması gereken kadınlarla, zekâ geriliği nedeniyle cinsel tacize uğrama ihtimaline bağlı olarak gebe kalma riski olan kadınlarda bu yöntemle kalıcı sonuç elde edilebilir.
Henüz istediği kadar çocuk yapmamış, 30 yaşın altındaki sağlıklı kadınlar ve eşini doğum kontrolü konusunda ikna edememiş kişilerde tüp bağlama yöntemiyle doğum kontrolü yapılması önerilmez. Yüksek oranda kalıcı koruma sağlayan yöntemle etkili bir sonuç alınabilir. Bu durumda çiftler çocuk sahibi olma riski taşımadan da cinsel yaşamlarına verimli bir şekilde devam ettirebilirler. Koruyuculuğun hemen başlaması ve bir ömür sürmesi tüp bağlama yönteminin en önemli avantajı olarak görülmelidir.
Geri dönüşü olmayan bu yöntem öncesinde eşlerin her ikisinde de yazılı onay alınması zorunludur. Bekâr kadınlar kendi kararlarını kendileri verebilirler. Teorik olarak bakıldığında %100 koruma sağlaması gereken tüp bağlama yönteminde işlemin başarısız olma ihtimali binde 5 seviyesindedir. Tüpleri bağlı olan bir kadının adet gecikmesi sonrasında gebelik testi yaptırması ve dış gebelik ihtimalini de göz ardı edebilmesi için hekimine görünmesi zaruridir.
Tüp Bağlama Yönteminden Sonra Hamile Kalmak Mümkün müdür?
Tüplerin bağlanması aşamasında kullanılan cerrahi müdahalelere bakıldığı zaman ikinci bir operasyonla tüplerin açılması söz konusu olabilir. Tüp bağlama yöntemiyle doğum kontrolü sağlayan ve daha sonra kararını değiştirerek çocuk sahibi olmak isteyen kadınlara önerilen en uygun yöntem tüp bebek uygulaması olacaktır. Sezaryen operasyonunun hemen arkasından yapılacak olan uygulamayla kolay bir şekilde tüp bağlama yapılabilir. Zamanla bu ameliyatla sınırlı değildir. Doğum dışında tüp bağlama yönteminin uygulanmasından önce gebelik testi yapılarak hamileliğin olmadığının garanti edilmesi gerekir. Adet kanamasını takip eden ilk günlerde müdahale yapılarak en etkili sonuç alınabilir.
Uygulama nasıl yapılır?
Son derece basit bir şekilde tamamlanan işlem yaklaşık olarak 20 dakika sürer. Hasta 4 saatlik dinlenme sürecinin ardından yürüyerek evine gidebilir. 24 saatlik dinlenme sürecinde ağrı kesici içilmesi gerekebilir. Bu dönemde hekim tavsiyelerine uyulması gereklidir. İşlemin bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur. Cinsel yaşantının olumsuz etkilenmedi uygulamanın ardından çiftler daha güvenli bir şekilde yaşamlarını sürdürebilirler. Bilinen en güvenli doğum kontrolü olan tüp bağlama yönteminin kilo alımı, menopoz sürecini hızlandırması veya adet düzensizliği üzerinde herhangi bir etkisi olduğu kanıtlanmamıştır.
Farklı teknikler olmasına rağmen en sık kullanılan tüp bağlama yöntemi Pomeroy tekniği olarak adlandırılır. En sık tercih edilen yöntemlerle;
- Tüplerin etrafına sıkı bir plastik malzeme geçirilebilir,
- Tüplerin ucu cerrahi müdahaleyle yerinden çıkarılabilir.
- Tüp yakılarak ortası kesilebilir veya
- Tüp ortasından çıkarılacak parçanın ardından tüpler bağlanabilir.
Doğumun sezaryenle gerçekleşmesi halinde doğum sonrasında herhangi bir kesiye gerek duyulmadan işlem kısa süre içinde gerçekleşebilir. Bu uygulama anne adayının bebeğine kavuşma süresinin uzatmaz. Yumurtalık kisti ya da miyom ameliyatı esnasında da sorunsuz bir şekilde tüp bağlama işlemi uygulanabilir. Normal doğumun ardından da ertesi gün işlem ağrısız ve sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilebilir.
Son derece kolay ve risksiz bir şekilde gerçekleştirilebilecek uygulama sırasında her ameliyatta olan risklerden daha fazlası söz konusu değildir. Üreme organlarının yanı sıra vücuttaki diğer organlarda da herhangi bir olumsuzluğa neden olmayacak yöntemle kalıcı ve etkili bir korunma sağlanabilir. Yapılan klinik çalışmalar tüplerini bağlatan kadınların yumurtalık kanserine yakalanma ihtimalinin çok düşük olduğunu gösterir.
Tüpler bağlanır bağlanmaz koruyuculuğun başlaması ve etkinliğin uzun sürmesi bu yöntemin en güvenilir korunma yöntemi olmasını sağlar. Kalıcılığıyla bilinen bu yöntemin uygulanması öncesinde eşlerin en doğru kararı vermek için ciddi çaba sarf etmesi gerekir. Uygulamanın ardından menopoz riski olmadığı gibi cinsel isteksizlik sorunları da yaşanmaz. 30 yaşını doldurmuş ve istediği sayıda sağlıklı çocuğa sahip olan kadınların bu kararı vererek doğum kontrolü yapması son derece mantıklıdır. Tüplerin bağlanmasında kullanılan yönteme göre tüplerin yeniden açılması da mümkündür. Ancak bu durumda gebelik şansı yarı yarıya düşecektir.