Hafta hafta gebelikte 34. Haftaya ulaştınız. Doğuma ise sadece 6 hafta kadar kaldı. 1800 gr üzerinde ve basından ayaklarına kadar yaklaşık 45 cm. Bu fazladan aldığı ağırlığın nedeni, sertleşen kemiklerinden ileri geliyor. Sadece kafasındaki kemikler sertleşmiyor; onlar doğumda maruz kalabileceği baskıya uyum sağlayabilmek için bir süre daha yumuşak kalması gerekiyor.
Bebeğinizin cildi daha pürüzsüzdür. Doğduktan sonra vücut ısısını kontrol edecek ve onu sıcak tutacak bir yağ tabakası oluştu. Verniks tabakası kalınlaşmaya deva m ediyor ve Lanugo saçları neredeyse tamamen kayboluyor. El ve ayak parmaklarındaki tırnaklar artık iyice oluşmuştur ve tırnak yatağından el ve ayak parmaklarının ucuna erişecek kadar uzayabilir.
Merkezi sinir sistemi, bağışıklık sistemi ve ciğerleri de gelişmeye devam etmektedir. Doğuma hazırlık için baş aşağı dönmeye başlar. Bebeğiniz artık gözlerini açabilir ve kapayabilir. Fiber optik görüntüleme cihazları kullanılarak yapılan muayenelerde göz bebeklerinin de parlak ışığa karşı küçüldüğünü göstermekte. Minik bebeğinizin akciğer ve diğer organları oldukça olgunlaşmıştır.
O yüzden bu haftadan itibaren doğan bebeklerde solunum sıkıntısı ve diğer problemler çok nadiren görülmektedir. Ceninin üzerindeki geçici tüyler artık yok olmaya yüz tuttu. Cildi pembe ve pürüzsüz görünüyor. Çünkü cildin altında biriken yağlar kılcal damarların kırmızılıklarının görünmesini maskeliyor.
Bebeğinizi dış dünyaya hazırlamak için antikor üretmeye devam etmektesiniz. Bu aşamada çoğu bebek doğum pozisyonuna girmiş bulunuyor. Eğer erkekse testisleri artık görülebilir.
Bugünlerde hamileliğinizin 8. Ayı bitiyor. Hamilelik sürecinizde son düzlüğe girdiniz. Doğum yaklaşıyor; artık doğum çantanızı hazırlamaya başlayabilirsiniz. Ama bebeklerin sadece %5’inin beklenen zamanda doğduğunu da anımsatmak isteriz.
Bol miktarda su içmeniz, ödem ve şişliklere karşı size fayda sağlayacaktır. Plasenta hormonları artık göğüslerinizdeki sütü aktivite etmeye başlar. 34. Hafta itibari ile günlük aktivitelerinizi yapmanız daha da zorlaşacaktır. Kendinizi yorgun hissetmeniz gayet doğal fakat durulmalısınız doğum anı ve sonrası için enerji toplamanız gerekmektedir. Her gebelik farklıdır.
Çünkü vücudunuz gereksinimlere göre hareket etmektedir. Bebeğiniz doğduktan hemen sonra tüm besinini anne sütünden alacaktır. Emzirme süreci için sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmelisiniz. Gebelikte olduğu gibi, vücudunuz ilk önce bebeğinizin ihtiyaçlarını görev edinmiş durumda. Bu yüzden, ikinizin ihtiyaçlarını da karşılayabilmek için sağlıklı ve dikkatli beslenmeniz önem arz eder.
Emzirirken dikkat etmeniz gereken başka bir konuda, tükettiğiniz sıvı miktarıdır.. Emziren annelerin 2,7 litre sıvı tüketmeleri önerilir. Gebeliğinizin son haftalarında bol sıvı tüketmeniz, ayrıca önemlidir. Bu yüzden bu alışkanlığı edinmenizin tam vakti olduğu söylenebilir.
Nefes darlığı yaşayabilirsiniz. Bunun nedeni bebeğiniz nedeniyle sıkışan akciğerleriniz ve diyaframdır. Zor nefes alıyorsanız omuzlarınızı geriye atarak dik durmaya çalışın daha rahat nefes alıp verdiğinizi fark edeceksiniz. Doğum esnasında kan kaybı kaçınılmaz olduğundan bu arada plasenta rahim duvarından ayrılmak zorundadır.
Kan fazlalığından dolayı, bir miktar kan kaybı aşırı risk oluşturmaz. Bol miktarda sıvı tüketmeye, yeterli demir, kalsiyum, bakır ve k vitamini almaya devam etmelisiniz. Bebeğin başı aşağı dönerek doğuma hazırlanıyor olabilir. Ancak bu her bebek için geçerli değildir.
Eğer bebek aşağı inerse oturduğunuzda kucağınızda bir boşluk nefes alıp vermede bir kolaylık, fazla mide kapasitesi, fala kasık ağrısı, sık idrara çıkma hatta sık idrar kaçırma hissetmeye başlarsınız.
Doğum öncesi ziyaretinizde doktorunuz bebeğinizin kasıklarınıza doğru inip inmediğini, rahim boynundaki genişleme ve açılma işaretlerini izleyecek, kontrol edecektir.
Son ayda, aktif bir doğum veya dikkate değer kasılmalar olmadıkça 1-2 cm’lik açılmalar alışıldık bir durum değildir. Hamileliğinizin son haftalarında uzun yolculuklara çıkmamalısınız.
Bebeğinizi hastahaneden evinize götürürken arkaya bakan bebek koltuğuna ihtiyacınız olacak. Ona hala bir isim bulmadınız mı?
Sezaryen ameliyatı
Planlanan sezaryen ile ilgili bazı doktorlar ve hastalar için belirli kolaylıklar sağlanmasına karşın, dünya sağlık örgütü doktorlara bu ameliyatı birincil olarak acil durumlar ve ya zorlayıcı cenin pozisyonlarıyla sınırlandırmasını önermektedir.
Modern sezaryen ameliyatları ağrı hissedilmemesi için genelde bir genel anestezi veya omurga anestezisiyle bir yatay (çapraz) kesiyle yapılır. Sezaryen ameliyatından sonra ki iyileşme süreci vajinal doğuma kıyasla birkaç hafta daha uzun olacaktır.
Cenin pozisyonu
Doğum anında bebeğin rahimdeki pozisyonuna cenin pozisyonu denir. Bebeklerin % 97 si istenen şekilde baş aşağı (sefalik veya verteks) pozisyonda doğar. Bazen doğum sırasında cenin pozisyonu normal olmaz. Örnek olarak bebeğin önce ayakları ve kalçası çıkar buna makat pozisyonu denir.
Makat pozisyonu için risk faktörleri erken doğum, ikiz bebek, fibroidler, düşük konumdaki plasenta veya daha önceki gebelikte makat pozisyonunu içerir. Doktorunuz bebeğin pozisyonunu elleriyle düzeltmeyi deneyebilir. (ECV) genelde makat pozisyonunda ve vaktinde olan bebeklerde ECV başarısız olduğunda ya da uygulanamadığında genelde sezaryen yapılır.
Leave a Reply